Description
Yönlerdirme ve Uyarılar Eşliğinde Mescid-i Nebevî Ziyaret Rehberi
Yazar:
Dr. Abdullah b. Nâcî el-Mahlâfî
Bismillâhirrahmânirrahîm
Peygamberi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in mescidini ziyaret etmeyi, kendisine en büyük yakınlaşma vesilelerinden kılan, orada kılınan namazlara kat kat ecirler veren yüce Allah'a hamd olsun. Salât ve selâm Peygamber Efendimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in, ailesinin, ashabının ve kıyamet gününe kadar iyilik üzere onlara tabi olanlara olsun.
Bundan sonra:
Değerli Hocamız Dr. Abdullah b. Nâcî el-Mahlâfî'nin yazmış olduğu "Yönlerdirme ve Uyarılar Eşliğinde Mescid-i Nebevî Ziyaret Rehberi" isimli bu eseri sizlere sunmaktan şeref duyarım. Bu kitabın özelliklerinden biri üslubunun kolay, içeriğinin kapsamlı ve Mescid-i Nebevî'yi ziyaret için gelen kardeşlerimizin, ziyaretleri esnasında dikkat etmeleri gereken en önemli hususları içermektedir.
Bu eserde; şer-i ziyaretin nasıl yapılacağı, Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-'e ve iki dostu Ebu Bekir ve Ömer -radıyallahu anhuma-'ya nasıl selam verileceği, Nescid-i Nebevî dışında Medine-i Münevvere'deki ziyaret edilmesi meşru olan yerlerin ne olduğu anlatılmıştır.Aynı zamanda bu eser, ziyaret eden kimsenin Kur'an ve sünnet ışığında selef-i sâlihîn'in izlediği doğru akideyi öğrenmesi için ihtiyaç duyacağı bazı yönlendirme ve uyarıları da içermektedir. Bu kitabın önemi ve içerdiği konuları itibari ile basılıp dağıtılmasını tavsiye eder, Yüce Allah'tan okuyan herkese faydalı kılmasını niyaz ederim.Hâdimü'l-Haremeyni'ş-Şerîfeyn Melik Selmân b. Abdullaziz el-Suûd ve Veliaht Prens Muhammed b. Selmân'a, Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevî'ye göstermiş oldukları özen ve ihtimamdan ve diğer bütün hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimi sunmaktan mutluluk duyarım.Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevî İşleri Başkanı Prof. Dr Abdurrahman b. Abdulaziz es-Sudeys'e Haremeyn'e vermiş olduğu hizmetlerinden ve Mescid-i Nebevî İşleri Genel Başkanlık Kurulu Emr-i Bi'l Ma'rûf Ve Nehy-i Anil Münker Kurumuna vermiş olduğu maddî ve manevî desteklerinden dolayı şükranlarımı sunarım.
Allah Teâlâ, yapmış oldukları bu hayırların karşılığını kendilerine kat kat versin. Bizleri ve onları İslam'a ve Müslümanlara hizmet etmeye muvaffak kılsın. Salât ve selâm Peygamber Efendimiz Muhammed'in, ailesinin ve bütün ashabının üzerine olsun.
Ali b. Sâlih el-Muheysinî
Mescid-i Nebevî İşleri Genel Başkanlığına bağlı Emr-i Bi'l Ma'rûf Ve Nehy-i Anil Münker Kurumu Müdürü
Bismillâhirrahmânirrahîm
Hamd alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. Salât ve selâm Peygamber Efendimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in, ailesinin ve bütün ashabının üzerine olsun.
Değerli ziyaretçi kardeşim! Es-selamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şehrine hoş geldin, sefalar getirdin.
Değerli ziyaretçi kardeşim! Seni sağlıklı ve zengin kıldığı, sana Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şehrine gelmeyi kolaylaştırıp, muvaffak kıldığı için Allah Teâlâ'ya çokça hamdet. Şunu iyi bil ki; birçok kişi buraya gelmeyi çok istemesine rağmen onlara nasip olmamıştır.Medine-i Münevvere'ye ulaştığında, Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-'in tavsiye ettiği, yapman gereken bazı edep ve âdâp kuralları vardır. Bu kurallar her Müslümanın güncel hayatında dikkat etmesi geren kurallardır. Ancak Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şehrinde bunlara daha çok riayet edilmelidir.Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in mescidini ziyaret etmeyi sana kolaylaştıran ve seni buna muvaffak kılan yüce Allah'a çokça şükret. Çünkü bu mescid en faziletli üç mescidden birisidir. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «(İbadet için) sadece (şu) üç mescide yolculuk yapılır: Mescid-i Haram, benim bu mescidim ve Mescid-i Aksa.» [Buhârî ve Müslim rivayet etmiştir.]
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in mescidini ziyaret etmeyi sana kolaylaştıran ve seni buna muvaffak kılan yüce Allah'a çokça şükret ki, sana Peygamber Efendimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in kabrini de ziyaret etmeyi nasip etti. Bu ziyaretinde selefin izlediği doğru yolu izlemen gerekir.
Değerli ziyaretçi kardeşim! Mescid-i Nebevî'ye gelmek istediğinde öncelikli olarak yıkanmalı, temizlenmeli, güzel kokular sürerek gelmelisin. Mescide ulaştığında sağ ayağınla girmeli ve şu duayı okumalısın:«Allah’ın adıyla, salât ve selâm Rasûlullah’ın üzerine olsun. Allah'ım! Günahlarımı bağışla. Bana rahmetinin kapılarını aç. Allah’ın rahmetinden kovulmuş şeytandan, yüce Allah’a, O’nun kerîm vechine ve ezelî hükümranlığına sığınırım.»
Sonra Ravzay-ı Şerif'e yönel ve -imkan bulabilirsen- orada iki rekât Tahiyyetü'l Mescid (Mescidi selamlama namazı) kıl. Eğer orası kalabalık ise Mescid-i Nebevî'nin herhangi bir yerinde iki rekât namazını kıl. Çünkü Müslüman kardeşlerine eziyet edip onlara rahatsızlık vermen caiz değildir. Mescid-i Nebevî'ye sevap kazanmak için geldiğini, günah kazanmak için gelmediğini sakın unutma!
Sonra edep, vakar ve sekinet içinde Peygamber Efendimizin kabrine doğru yönel. Eğer orası kalabalık ise, insanlara rahatsızlık vermemek için bu ziyaretini fazla kalabalığın olmadığı vakte ertelersen daha iyi olur. Aynı zamanda bu ziyareti beş vakit namazdan hemen sonraki vakte denk getirmemeye özen göster. Çünkü bu vakitler genellikle kalabalığın yoğun olduğu vakitlerdir. Sesini sakın ola ki yükseltme. Çünkü yüce Allah Mü'minlere bunu yasaklamış ve şöyle buyurmuştur:"Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber’in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinizle yüksek sesle konuştuğunuz gibi, Peygamber'e yüksek sesle konuşmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.''"Allah'ın elçisinin huzurunda seslerini kısanlar, şüphesiz Allah'ın kalplerini takvâ ile imtihan ettiği kimselerdir. Onlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.''[Hucurât Suresi: 2-3]İbn Kesîr -rahimehullah- bu ayetin tefsirinde şöyle demiştir:Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in hayatında olduğu gibi kabrinin yanında da yüksek sesle konuşulması kötü görülmüştür. Çünkü hayatında ve kabrinde her daim kendisine ihtiram edilmesi gerekir.Ömer b. Hattâb -radıyallahu anh- Mescid-i Nebevî'de sesini yükselten iki kişiyi duydu. Onlara siz kimsiniz? Ya da siz neredensiniz? dedi. O ikisi: Biz Tâifliyiz dediler. Eğer buralı olsaydınız canınızı acıtırdım. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in mescidinde sesinizi mi yükseltiyorsunuz? dedi.[Buhârî rivayet etmiştir.]Peygamber Efendimizin kabrinin önüne geldiğinde sekinet ve vakar içinde dur ve şu sözleri söyleyerek selam ver:Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun ey Allah'ın Rasûlü!Allah'ın selamı üzerine olsun ey Allah'ın Peygamberi!Allah'ın selamı üzerine olsun, ey Allah'ın en seçkin kulu!Allah'ın selamı üzerine olsun, ey Rasûllerin efendisi ve muttakilerin önderi!Şahitlik ederim ki, sana verilen risalet görevini en iyi şekilde ulaştırdın, emaneti yerine getirdin, ümmete nasihat ettin, Allah yolunda hakkıyla cihat ettin, yüce Allah seni ümmetin için yaptığın hayırlardan dolayı mükâfatlandırsın.Allah'ım! İbrahim’i ve İbrahim’in ailesini meleklerinin yanında methettiğin gibi, Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-’i ve Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’in ailesini de meleklerinin yanında methet. Şüphesiz sen, çok övülensin, şeref sahibisin. Allah'ım! İbrahim’i ve İbrahim’in ailesini mübârek kıldığın gibi, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’i ve Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’in ailesini de mübarek kıl. Şüphesiz sen; çok övülensin, şeref sahibisin.
Bunun dışında meşru olan başka lafızlarla da selam verebilirsin.
Sonra sağ tarafa biraz ilerleyerek Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in halifesi Ebû Bekir Sıddık -radıyallahu anh-'a şu sözler ile selam verebilirsin:Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun ey Ebû Bekir Sıddık! Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in halifesi ve mağaradaki arkadaşı Allah'ın selamı üzerine olsun, İslam'a ve müslümanlara vermiş olduğun hayırdan dolayı yüce Allah seni mükâfatlandırsın. Buna benzer başka lafızlarla selam verebilirsin.Sonra sağ tarafa biraz daha ilerleyerek Mü'minlerin emiri Ömer'ul Fârûk -radıyallahu anh-'a şu sözler ile selam verebilirsin:Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun ey Ömer'ul Fârûk! Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in Raşit halifelerinin ikincisi Allah'ın selamı üzerine olsun, İslam'a ve müslümanlara vermiş olduğun hayırdan dolayı yüce Allah seni mükâfatlandırsın. Buna benzer başka lafızlarla selam verebilirsin;Böylece Mescid-i Nebevî'nin ziyaretini, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ve iki dostunun kabrini ziyaret etmeyi tamamlamış oldun.Değerli ziyaretçi kardeşim! Mescid-i Nebevî'nin neresinde olursan ol, Allah -Azze ve Celle-'ye gece ya da gündüz ne zaman dua etmek istersen kıbleye dön. Kalabalığın fazla olmadığı yerleri seç ki, sakin bir ortamda, daha iyi düşünüp, kalbin mutmain olduğu şekilde dua edebilesin.Yüce Allah'tan sana ve Müslüman kardeşlerine dünya ve ahiret hayırlarını vermesini niyaz ederim.Değerli ziyaretçi kardeşim! Dua ederken aşırıya kaçmaktan sakın. Dua ederken aşırıya kaçmanın birçok şekli vardır. Bunların başında Allah'tan başkasına dua etmek, ondan istekte bulunup, medet ummak gelir. Bu durum Allah Teâlâ'nın ve Rasûlü Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in emrine uygun bir davranış olmamakla birlikte yüce Allah'a karşı şirk koşmaktır. Zira yüce Allah kendisinden başkasına dua etmeyi yasaklayarak şöyle buyurmuştur:"Allah ile birlikte hiç kimseye yalvarma''[Cin Suresi:18]Başka bir ayette Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:"Kullarım sana, beni sorduğunda: Ben (şüphesiz onlara) çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin duasına icabet ederim. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana iman etsinler. Umulur ki doğru yolu bulurlar.''[Bakara Suresi: 186]Bir diğer ayette de Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:"Allah’ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere tapandan daha sapık kim olabilir? (Oysa) onlar, bunların yalvarışlarından habersizdirler.''[Ahkâf Suresi: 5]İbn Abbâs -radıyallahu anhuma-'dan rivayet edilen hadiste, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:«Bir şey istediğinde Allah'tan iste; yardım dilediğinde yalnızca Allah'tan yardım dile.»[Tirmizî rivayet etmiştir.]
Şöyle dua et: Allah'ım Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-'i bana sefaatçi kıl. Onun şefaatinden beni mahrum etme. Allah Teâlâ'ya Peygamber Efendimize olan sevgin, onun izlediği yola tabi olman ve işlemiş olduğun bütün salih amellerle tevessülde bulun.
Şunu iyi bil ki, ziyaretçi kardeşim! Yapmış olduğun bu ziyaret, selef-i salihinin yapmış olduğu bir ziyarettir.
Medine-i Münevvere'de Mescid-i Nebevî dışındaki ziyaret yerleri
1- Bakî Kabristanlığı: Birçok sahabenin, tâbiîn ve selefi salihinin de -radıyallahu anhum- defnedildiği Medine'deki kabristanlıktır. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Bakî ehlini ziyaret eder, onlara selam verir ve onlar için dua ederdi.
Bakî Kabristanlığı'na gittiğinde, onlara selam ver, Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in dua ettiği gibi dua et:«Bu diyarın Mü'min ve Müslüman sakinleri! Selâm sizin üzerinize olsun. Bizler de Allah’ın izniyle size katılacağız. Allah'tan bizim ve sizin için afiyet diliyorum.»[Müslim rivayet etmiştir.]Bakî ehli için dua et ve yüce Allah'tan onları bağışlamasını dile. İşte şer'î olan ziyaret budur.Müslüman kardeşim! Kabirlerin üzerine basmaktan, üzerlerine oturmaktan sakın. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bunu yasaklamış ve şöyle buyurmuştur:«Kabirlere doğru namaz kılmayın ve kabirlerin üzerlerine oturmayın.»[Müslim rivayet etmiştir.]
Kabirlere; bereket umarak elini sürmekten, kabirleri öpmekten, toprağını almaktan ve orda yatanlara yalvarmaktan sakın. Çünkü onlar, sana ne fayda ne de zarar verebilir.
2- Uhud Şehitliği: Uhud Savaşı, Müslümanlar ile kâfirler arasında gerçekleşmiştir. Bu savaşta yetmiş sahabe -radıyallahu anhum- şehit düşmüştür. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Uhud Şehitliği'ni ziyaret eder, onlara selam verir ve onlar için dua ederdi. Şunu iyi bil ki, bu şehitler dini savunmak için şehit olmuşlardır. Onlar içn dua etmek, yüce Allah'ın onlardan razı olmasını dilemek bizim üzerimizdeki haklarıdır. Uhud Şehitliği'ni ziyaret etmek için gittiğinde Bakî ehline ve diğer kabristanlıklara selam verdiğin gibi onlara da selam ver.
3- Kubâ Mescidi: Kubâ Mescidi'ni ziyaret etmek ve orada namaz kılmak meşrudur. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- binek üzerinde ya da yürüyerek her hafta Kubâ Mescidi'ne gelir, orada namaz kılardı. Kim, oraya gidip namaz kılarsa kendisine umre savabı verilir. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:«Her kim evinde temizlenir sonra Kuba Mescidi'ne gelirse ve orda namaz kılarsa umre sevabı alır.»[İbn Mâce rivayet etmiştir.]
Değerli kardeşim! Bu büyük hayrı sakın kaçırma.
Değerli ziyaretçi kardeşim!
* Mescid-i Nebevî'ye ya da herhangi bir camiye girip çıkarken sünnette öğretilen duayı okumaya özen göster.
* Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e selâm verirken boyun büküp durma, ancak sekinet, edep ve vakar içinde ol.
* Mescid-i Nebevî'nin kapılarına, direklerine, duvarlarına, minbere, mihraba, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in evini çevreleyen parmaklıklara bereket umarak elini sürme. Bunu yapmak kesinlikle caiz değildir.
* İmam Nevevî -rahimehullah- "el-Mecmûʿ" (8/257) adlı eserinde, Kabri Şerif'e el sürme hakkında şöyle demiştir: "Kim, kabre elini sürmenin çok bereketli olduğunu düşünüyorsa, bu onun cehalet ve gafletinin göstergesidir. Çünkü bereket, dine uygun olan şeylerde olur. Fazileti doğru olmayan şeyde aramak ne kadar doğrudur?''
* Ziyaretçi kardeşim! Kabri ziyaret etmenin uzun ya da kısa bir vakti olmadığı gibi, az ya da çok belirli sayıda namazları Mescid-i Nebevî'de kılmak gibi bir zorunluluk da bulunmamaktadır. Mescid-i Nebevî'yi ziyaret eden bazı kardeşlerimiz, kırk vakit namazı orada kılmanın zorunlu olduğunu zannederek hata etmektedirler. Bazı kimseler kendini ve yanında bulunanları bu hususta meşakkate sokmaktadır. Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-'den mescidini ziyaret etmek için gelenlerin kılacağı namaz sayısı hakkında bir şey sabit olmamıştır. Az ya da çok kaldığın günlerde vakit namazını Mescid-i Nebevî'de kılmak için özen göster.
Mescid-i Nebevî'de kırk vakit kılınması ile ilgili gelen hadis, İmam Ahmed'in Müsned'inde geçmektedir. Enes -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:«Kim benim şu mescidimde, bir tek vakti kaçırmaksızın kırk vakit namaz kılarsa ona ateşten beraat, azaptan kurtuluş yazılır ve o nifaktan berî olur.»Bu Hadis Zayıftır.Ancak Tirmizî'de geçen başka bir hadiste, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:«Her kim, Allah rızası için, kırk gün süreyle cemaate devam eder ve ilk tekbîre yetişirse; Allah o kimseye iki kurtuluş yazar. Birisi ateşten diğeri ise münafıklıktan kurtuluştur.»Bu hadis Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-'den sabit olmuştur.
Bundan dolayı ziyaretçi kardeşim! İster Medine'de istersen de memleketinde, hadiste geçen beraati elde etmeye çalışmanı tavsiye ederim.
* Asılda dua eden kimsenin dua ettiği esnada kıbleye yönelmesi gerekir. Bazı kimseler Mescid-i Nebevî'nin etrafında Kabri Şerif'e yönelerek ellerini açıp Allah -Azze ve Celle-'ye dua etmektedirler. Bu davranış sahabeden, mezhep imamlarından ve ehli sünnetin alimlerinden bize aktarılmamıştır. Ziyaretçi kardeşim! Bu tür davranışlardan uzak dur. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ashabınının, tâbiînin ve onların izlediği yol üzere hareket eden alimlerin yaptığı gibi hareket et. Zira duanın kıblesi Kâbe'dir.
* İçinde Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den istekler bulunan mektupları kabrin olduğu yerdeki parmaklıklardan içeri atmak, Ravza'ya bırakmak ya da Mescid-i Nebevî'nin herhangi bir köşesine bırakmak caiz olmayan münker bir husustur. Aynı şekilde birçok yerden Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e yazılmış mektupları Mescid-i Nebevî'ye getirmek de böyledir.
* Kabri Şerif'i tavaf etmek caiz değildir. Tavaf, yüce Allah'ı ta'zim etmek ve emrini yerine getirmek için sadece Kâbe'nin etrafında yapılan bir ibadettir.
* Ziyaretçi kardeşim! Medine-i Münevvere'de kaldığın müddetçe ibadet etme ve hayır işlerinde, beş vakit namazını Mescid-i Nebevî'de kılma hususunda hırslı olmaya çalış. Eğer -fırsat bulabilirsen- Ravzayı Şerif'te çokça nafile namaz kılma hususunda hırslı ol. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den rivayet edildiğine göre şöyle buyurmuştur:
«Evimle minberimin arası, Cennet bahçelerinden bir bahçedir.»
[Buhârî ve Müslim rivayet etmiştir.]
Mescid-i Nebevî'nin diğer kısımlarının değil de Ravza'nın bu özellikle vasıflandırılması faziletine delalet etmektedir. Kişinin, namaz kılanlara rahatsızlık vermeden, eziyet etmeden nafile namazları burada kılma, yüce Allah'ı zikretme ve Kur'an-ı Kerim okuma hususunda hırslı olması gerekir. Kim de din kardeşlerine eziyet etmeme açısından bir şeyi terk ederse, yüce Allah daha hayırlısını o kuluna nasip eder.
Farz namazların ön saflarda eda edilmesi Ravza'da kılınmasından daha faziletlidir. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:«Erkeklerin saflarının en hayırlısı ilk saf, en az sevabı olan ise son saftır.»[Müslim rivayet etmiştir.]
Yine başka bir hadiste Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
«İnsanlar ezan okumanın ve namazda birinci safta bulunmanın ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, sonra bunları yapabilmek için kur’a çekmek zorunda kalsalardı kur’a çekerlerdi.»
[Buhârî ve Müslim rivayet etmiştir].
Hadiste geçen "Yestehimû" ibaresi kur'a çekerlerdi manasına gelmektedir.
Şunu iyi bil ki; Mescid-i Nebevî'de kılınan bir namaz, Mescid-i Haram dışındaki diğer camilerde kılınan namazdan bin kat daha faziletlidir. Mescid-i Haram'da kılınan bir namaz ise, diğer camilerde kılınan bir namazdan yüz bin kat daha faziletlidir. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:«Benim şu mescidimde kılınan bir vakit namaz, Mescid-i Haram dışındaki diğer mescitlerde kılınan bin namazdan daha hayırlıdır. Mescid-i Haram'da kılınan bir namaz ise, diğer mescidlerde kılınan bir namazdan yüz bin kat daha faziletlidir.»[İbn Mâce ve Ahmed rivayet etmiştir].
Fırsat bulduğunda yüce Allah'ı zikretmede, Kuran-ı Kerim okumada, yüce Allah'a hamd edip şükretmede, sadaka vermede ve Mescid-i Nebevî'de vaktinin büyük bir çoğunluğunu geçirme hususunda hırslı ol.
Dini bir hususta soru sorma ihtiyacı duyarsan, ilim ehline sor. Mescid-i Nebevî'de ders veren değerli hocalar bulunmaktadır. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:"Eğer bilmiyorsanız, o halde ilim ehline sorun.''[Enbiyâ Sûresi: 7].
"Eğer bilmiyorsanız, o halde ilim ehline sorun.''
[Enbiyâ Sûresi: 7].
* Ya da Mescid-i Nebevi'nin giriş kapılarında bulunan telefonlardan; "Dini Soru Soranları Yönlendirme Birimi" aracılığı ile yapacağın hac, umre ve ziyaret ile ilgili gerekli olan sorularının cevabını öğrenebilirsin.
* Mescid-i Nebevî'de ders veren değerli hocaların ilmi derslerine katılma hususunda hırslı ol ki, dinin ile ilgili hususları anlayıp, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şu sözüne mazhar olasın:«Her kim, benim şu mescidime ancak bir hayır (dini mesele) öğrenmek veya öğretmek niyetiyle gelirse; o kişi Allah yolunda cihat eden gibidir. Başka bir niyetle gelirse başkasının eşyasına bakan bir kişi gibidir.»[İbn Mâce, İmam Ahmed ve Hâkim; Müstedrek'te rivayet etmiştir].
«Her kim, benim şu mescidime ancak bir hayır (dini mesele) öğrenmek veya öğretmek niyetiyle gelirse; o kişi Allah yolunda cihat eden gibidir. Başka bir niyetle gelirse başkasının eşyasına bakan bir kişi gibidir.»
[İbn Mâce, İmam Ahmed ve Hâkim; Müstedrek'te rivayet etmiştir].
Ey ilim talebesi kardeşim! Hadimu'l Harameyn Melik Fahd -rahimehullah- tarafından yapılan Mescid-i Nebevî'nin batı tarafındaki terasta bulunan geniş alana sahip kütüphaneyi ziyaret etmeyi unutma. 10 numaralı yürüyen merdiveni kullanarak kütüphaneye ulaşabilirsin. Orada sana faydalı olacak birçok eser bulabilirsin.
Değerli ziyaretçi kardeşim! Eğer el yazması eserlere ilgi duyan bir kimseysen o zaman mahtutatlar ile ilgili kısmı ziyaret edebilirsin. Yeri, Mescid-i Nebevî'nin ortasındaki ilk Suud Devleti'nin yapmış olduğu mescit genişletmesinin sonundaki Osman b. Affân -radıyallahu anh- Kapısı'nın oradadır.
Hadimu'l Harameyn Melik Fahd -rahimehullah- tarafından yapılan genişletmedeki 17 nolu Ömer b. Hattâb -radıyallahu anh- Kapısı'nın orda bulunan Ses Ve Video Kayıt İdaresi Bölümü'nden boş olarak getireceğin kaset, cd, harddisk ile Mescid-i Nebevî'deki kılınan namazları, dersleri, cuma hutbelerini bedava kaydını yaptırabilirsin. Aynı zamanda 24 nolu kapının oradaki doğu kısmında ve 16 nolu kapının oradaki batı kısmında bayanlara ait iki tane kütüphane bulunmaktadır. Bayanların kayıt yaptırabilecekleri ses kütüphanesi 28 nolu kapının oradadır.
* Ön saflara doğru ilerleyerek önce oraları doldur. Girişlere, yol olarak kullanılan yerlere, yürüyen merdivenlerin olduğu yerlere, kapı önlerine kesinlikle oturma. Çünkü böyle yaparak namaz kılmak için mescide gelen ve mescidden çıkmak isteyenlerin yollarını kapamış olursun. Zira mescidin içinde oturmak için geniş alanlar bulunmaktadır.Sen ve namaz kılan diğer kardeşlerin safları doldurmaya özen göstermelisiniz ki, saflar düzgün olsun ve mescidin içi namaz kılanlara yeterli olsun.
Sen ve namaz kılan diğer kardeşlerin safları doldurmaya özen göstermelisiniz ki, saflar düzgün olsun ve mescidin içi namaz kılanlara yeterli olsun.
*İlk saflarda ya da Ravzayı Şerif'te namaz kılmak istersen, Mescid-i Nebevî'ye erken gelmeye özen göster. Geç gelip sonra da insanları yara yara ön saflara doğru ilerleme ve namaz kılanlara rahatsızlık verip önlerinden geçme! Zira bu davranış namaz kılanlara eziyet vermektir. Müslümanlara eziyet vermek de caiz değildir.
Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- cuma günü minberde hutbe verdiği esnada ön saflarlara geçmek için insanları yara yara ilerleyen bir adam gördü. Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- hutbeyi keserek, o kimseye şöyle buyurdu:«Otur artık! Hem eziyet ettin, hem de geç geldin.»[İbn Mâce ve Ahmed rivayet etmiştir].
«Otur artık! Hem eziyet ettin, hem de geç geldin.»
[İbn Mâce ve Ahmed rivayet etmiştir].
Hadiste geçen; "Âzeyte" ifadesi insanları yara yara geçerek onlara eziyet verdin. "Âneyte" ifadesi ise geç kaldın demektir. Eğer ön saflarda namazını kılmak istiyorsan erken gelmeli ve geç kalmamalısın.
* Namaz kılanların önlerinden geçmemeye özen göster. Çünkü Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurarak bunu yasaklamıştır:«Namaz kılmakta olanın önünden geçen kimse ne kadar günah işlediğini bilmiş olsaydı, kırk kadar yerinde durması onun için daha hayırlı olurdu.»Ebu’n-Nadr şöyle demiştir:" Kırk gün mü, kırk ay mı, kırk yıl mı dedi bilmiyorum."[Buhârî rivayet etmiştir.]İmam İbn Hacer -rahimehullah- Fethul-Bârî adlı eserde (1/585) şöyle demiştir:"Kırk kadar yerinde durması" ifadesi, namaz kılan kimsenin önünden geçen kimse, yapmış olduğu bu hareket sonucunda ne kadar günaha gireceğini bilseydi, bu günaha girmemek için hadiste zikredilen süre kadar beklemeyi tercih ederdi manasına gelmektedir."
«Namaz kılmakta olanın önünden geçen kimse ne kadar günah işlediğini bilmiş olsaydı, kırk kadar yerinde durması onun için daha hayırlı olurdu.»
Ebu’n-Nadr şöyle demiştir:" Kırk gün mü, kırk ay mı, kırk yıl mı dedi bilmiyorum."
[Buhârî rivayet etmiştir.]
İmam İbn Hacer -rahimehullah- Fethul-Bârî adlı eserde (1/585) şöyle demiştir:
"Kırk kadar yerinde durması" ifadesi, namaz kılan kimsenin önünden geçen kimse, yapmış olduğu bu hareket sonucunda ne kadar günaha gireceğini bilseydi, bu günaha girmemek için hadiste zikredilen süre kadar beklemeyi tercih ederdi manasına gelmektedir."
* Ziyaretçi kardeşim! Elbisenin ve bedeninin temizliğine özen göster, güzel kokular sürün. Zira melekler, insanoğlunun rahatsız olduğu kötü kokulardan rahatsız olur.
* Mescid-i Nebevî'nin ve bahçesinin temizliğine özen göster. Mescidin içinde ve bahçesinde namaz kılan kardeşlerine tükürük vb. gibi kötü manzaralar bırakarak onları rahatsız etme. Her daim bu mekânın hürmet edilmesi gereken bir yer olduğunu unutma. Şunu iyi bil ki, mescide tükürmek bir günahtır. Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- bu hususta şöyle buyurmuştur:«Mescide tükürmek bir günahtır; kefâreti de onu ortadan kaldırmaktır.»[Buhârî ve Müslim rivayet etmiştir]
«Mescide tükürmek bir günahtır; kefâreti de onu ortadan kaldırmaktır.»
[Buhârî ve Müslim rivayet etmiştir]
* Çocukların mescidde seslerini yükseltip, diğer insanları oynayarak rahatsız etmelerine izin verme. Zira bu durum Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in mescidinde takınılması gereken edep ve adap kurallarına uygun bir davranış olmaz.
* Mescidde kalabalığın olduğu yerlerden uzak durup, daha tenha olan yerleri tercih etmeye özen göster. Zira Mescid-i Nebevî'de kılacağın namazın fazileti her yerinde aynıdır.
* Ziyaretçi kardeşim: Beş vakit namazı kıldıktan sonra olduğun yerde bekle. Namazlardan sonra yapılması sünnet olan zikirlerini yapmaya özen göster. Farz namazdan hemen sonra sünnet namazını kılmak için acele etme. Özellikle kalabalık olan vakit ve yerlerde hasta ve engelli olanların daha önce çıkmalarına fırsat tanı. Namaz kılanların önlerinden geçip, onları sıkıntıya sokma.
* Bayanların Ravza'da namaz kılmaları için koyulan brandalar kaldırıldığında itişip kakışmadan, koşmadan sekinet içinde hareket etmeye özen göster.
* Mescid-i Nebevî'deki mushafları alıp yanında götürme! Çünkü mushaflar mescide vakfedilmiştir.
* Mushafların bulunduğu raflara yaslanıp oturma, ayakkabılarını yanına koyma ve Kuran-ı Kerim bulunan rafların üzerinden geçmemeye özen göster. Çünkü yüce Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim'e saygı göstermek gerekir.
* Ayakkabılarını herhangi bir ayakkabılığa bıraktığında, nereye koyduğuna dikkat et.Ayakkabıların koyulduğu bütün ayakkabılıkların üzerinde numaralar bulunmaktadır. Eğer bu numarayı bilirsen ayakkabılarını kolayca bulabilirsin.
Ayakkabıların koyulduğu bütün ayakkabılıkların üzerinde numaralar bulunmaktadır. Eğer bu numarayı bilirsen ayakkabılarını kolayca bulabilirsin.
* Ziyaretçi kardeşim! Mescid-i Nebevî ve diğer mescidler, ibadet etmek için inşa edilmiş yerlerdir. Buraları uyku alanına, el açıp dilenme ve kayıp bürosuna çevirmemek gerekir.
* Mescid-i Nebevî'nin her yerine içmek için koyulan zemzem bidonlarını abdest almak için kullanma. Mescid-i Nebevî'nin halılarını yastık ve yorgan olarak kullanma.
* Mescid-i Nebevî'nin bahçesini yatıp uzanma yeri edinme.
* Mescid-i Nebevî'nin bahçesinde ve etrafında sigara içmek yasaktır. Sigarayı bırakamamaktan dertli olan kişilerin, Rasûllulah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in mescidinde onu bırakmak için yüce Allah'a çokça dua etmeleri gerekir. Alimler, sigaranın satılmasını ve içilmesini haram görmektedir. Ziyaretçi kardeşim! Sen buraya hayırlarını artırmak için geldin. Bundan dolayı günahlardan uzak dur.
* Mescid-i Nebevî'nin bütün kapılarının rakamları ve isimleri vardır. Ziyaretçi kardeşim! Girdiğin kapının ismine ya da numarasına dikkat et ki, çıkışta geldiğin yönü unutmayasın.
* Kapıların önünde kalabalık görürsen, kalabalık dağılana kadar mescidin içinde biraz oturmalısın.
* Mescidden çıkarken sol ayağınla çıkmayı ve çıkış duasını okumayı unutma:«Allah’ın adıyla (çıkarım). Salât ve selâm, Rasûlullah’ın üzerine olsun. Allah'ım! Günahlarımı bağışla ve lütuf kapılarını bana aç.»[Tirmizî, İbn Mâce, Ahmed rivayet etmiştir. Sahih Müslim'de bir şahidi bulunmaktadır.]
«Allah’ın adıyla (çıkarım). Salât ve selâm, Rasûlullah’ın üzerine olsun. Allah'ım! Günahlarımı bağışla ve lütuf kapılarını bana aç.»
[Tirmizî, İbn Mâce, Ahmed rivayet etmiştir. Sahih Müslim'de bir şahidi bulunmaktadır.]
* Kaldığın otelin kartını yanında bulundurman senin için iyi olacaktır. Bu sayede otelini bulmanda sana yardımcı olur.
* Mescid-i Nebevî'de ilk yardıma ihtiyacı olan bir hasta bulunursa, bir an önce Mescid-i Nebevî'nin kapılarında bulunun görevlilere ya da elinde telsiz gördüğün herhangi bir görevliye haber vermen gerekir.
* Mescid-i Nebevî'nin teras katı sene boyunca cuma namazı için ve (Hac ve Ramazan gibi) sezonlarda beş vakit namazda da açılmaktadır. Ziyaretçi kardeşim! Mescid-i Nebevî'nin alt katında kalabalık olduğunu görürsen, hemen teras katına çıkmalısın. Allah'ın izniyle oranın daha tenha olduğunu göreceksin.
* Bedensel engelliler, yaşlılar ve ihtiyacı olanlar için "Mescid-i Nebevî Kapı Yönetimi" bölümünden tekerlekli sandalye temin edebilirsin. Medine'de kaldığın müddetçe otellerinden ve araçlarından mescide gelene kadar bu tekerlekli sandalyeleri kullanabilirler. Hizmet veren bu kısım Mescid-i Nebevî'nin batı kısmında 8 nolu kapının orada bulunmaktadır.
* Mescid-i Nebevî'nin ön kısımda bulunan bahçede kalabalık olan vakitlerde cemaatle namaz kılarken imamın önünde olup olmadığına dikkat et.
* Mescid-i Nebevî'deki görevlilerin daha rahat etmen ve işlerini kolaylaştırman için yaptıkları uyarıları dikkate almalısın.
* Yüce Allah'a yapmış olduğun samimi tövbenin arkasında dur, O'na dua edip yalvar. Şunu iyi bil ki, yüce Allah'ı severek, O'nu ta'zim ederek, dini yalnızca O'na halis kılarak hakiki manada görevini yerine getirmiş olursun. Aynı şekilde Peygamber Efendimizin sünnetine uyarak, onun yolunu izleyerek ve vefatından sonra ashabının yolundan giderek hakiki manada ona tabi olmuş olursun.
* Son olarak ziyaretçi kardeşim! Peygamber Efendimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e çokça sâlat ve selam getirmeni tavsiye ederim. Amr b.el-Âs -radıyallahu anh-,Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şöyle buyurduğunu işitmiştir:«Kim bana bir defa salât ve selâm getirirse, Yüce Allah da ona on defa salât eder.»[Müslim ve diğer bazı muhaddisler rivayet etmiştir.]
«Kim bana bir defa salât ve selâm getirirse, Yüce Allah da ona on defa salât eder.»
[Müslim ve diğer bazı muhaddisler rivayet etmiştir.]
Sünnette gelen zikirleri çokça yapmaya özen göster, yüce Allah'a sığın ve O'na yalvar. Şüphesiz sen dualara icabet edilen bir yerdesin. Dualarında ana-babanı, hanımını, çocuklarını, dünyanın her yerinde bulunan Müslüman kardeşlerini unutma.
Allah'ın salâtı, selâmı Peygamber Efendimiz Muhammed'in, ailesinin ve bütün ashabının üzerine olsun.